TSB Dağıtım Kanalları Paneli

Ekonomi

- Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Türker Gürsoy:- "Doğru bilgilendirilmemiş her satış, sektör için kayba dönüşüyor. Önümüzdeki dönemde hizmet kalitesini en üst seviyeye taşıyan, sanal ortamda en doğru ve en güvenilir bilgiyi en hızlı şekilde verebilen aracılık faaliyeti güçlenecek"- "Dijital kanalları sadece, dağıtım kanallarımızın daha çok satış yapması için bir yöntem olarak görmüyoruz. Esas önemsediğimiz konu, sürdürülebilir, kalıcı bir müşteri ilişkisi kurulabilmesi. Sektör ancak bunun üzerinde büyüyebilir"- "Güven unsurunu tesis edemediğimiz sürece, güven unsuruna dayalı sürdürülebilir müşteri ilişkisini tesis edemediğimiz sürece, dağıtım kanallarını ne şekilde organize edeceğimizin pek bir önemi yok"- "Bugünden geleceğe bakarsak, pandemi süreci ile birlikte çok önemli bir değişim ve dönüşümden geçtiğimizin farkındayız"- Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli:- "Sağlam ve sürdürülebilir bir altyapının tesisi açısından, güçlü sigorta ve emeklilik sektörüne ihtiyaç var. Güçlü sigorta ve emeklilik sektörü için ise, güçlü ve dengeli bir dağıtım kanal yapısına ihtiyaç var"- "Türkiye'nin sigorta ve emeklilik sektörü potansiyeli diğer ülkelere göre çok daha yüksek, rakamlar bunu gösteriyor"

İSTANBUL (AA) - Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Türker Gürsoy, "Doğru bilgilendirilmemiş her satış, sektör için kayba dönüşüyor. Önümüzdeki dönemde hizmet kalitesini en üst seviyeye taşıyan, sanal ortamda en doğru ve en güvenilir bilgiyi en hızlı şekilde verebilen aracılık faaliyeti güçlenecek." dedi.

Türkiye Sigorta Birliği'nin (TSB) düzenlediği "Dağıtım Kanalları Paneli" çevrim içi gerçekleştirildi.

Gürsoy, etkinlikteki konuşmasında, sigortalıların korunması ve piyasa disiplininin sağlanması açısından, şirketlerin sürdürülebilir, sağlıklı bir kurumsal yapıya kavuşması gerektiğini belirterek, bu yönde attıkları adımlardan birinin de asgari sermaye tutarlarının yaklaşık üç katına çıkarılması olduğunu söyledi.

Kurulma aşamalarından bu yana yapılan çalışmalar ve atılan adımlar hakkında bilgi veren Gürsoy, önemli kanun düzenlemelerini yapmak için son aşamaya geldiklerine işaret ederek, yakın zamanda bu konularda önemli gelişmelerin hayata geçeceğini aktardı.

Gürsoy, şunları kaydetti:

"Türk Ticaret Kanunu'nda yerini bulan Aydınlatma Yükümlülüğü'ne ilişkin düzenlemelerin yeniden gözden geçirilerek, sigortacılık faaliyetinin iş sürecinin tüm aşamalarında dijital süreçlerin kullanımına imkan verecek şekilde yazılı şekil şartlarını yeniden düzenleyecek, böylelikle uzaktan dijital yol ve yöntemlerle sigorta poliçesinin düzenlenmesinin önünü açacak bir düzenleme çalıştığımız konuların arasında en önemli olanlardan biri. Gündemimizde başka pek çok konu var. Bugünden geleceğe bakarsak, pandemi süreci ile birlikte çok önemli bir değişim ve dönüşümden geçtiğimizin farkındayız."

TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi'nin (SAİK) "Sigorta Acenteleri Dünya Uygulamaları Araştırma ve 2023 Vizyonu Belirleme" raporunun önemli olduğuna dikkati çeken Gürsoy, bu çerçevede yapılan anket sonuçlarının sektörün geleceğine ilişkin önemli ipuçları verdiğini aktardı.

Gürsoy, dijital dönüşümün tek başına konuşulması gereken bir şey olmadığının altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Temelinde yatan en önemli konu güven unsuru. Güven unsurunu tesis edemediğimiz sürece, güven unsuruna dayalı sürdürülebilir müşteri ilişkisini tesis edemediğimiz sürece, dağıtım kanallarını ne şekilde organize edeceğimizin pek bir önemi yok. Sektörün, dağıtım kanallarımızın geleceğini öncelikle güven üzerine inşa etmemiz gerek. Güven ise, doğru bilgilendirmeye dayalı. Ne kadar şeffaf bilgilendirme söz konusu ise, o derece sağlam tüketici güveni ilişkisi kurulabilir, bu da sürdürülebilir ve kalıcı müşteri ilişkisine dönüşebilir.

Dijital kanalları sadece, dağıtım kanallarımızın daha çok satış yapması için bir yöntem olarak görmüyoruz. Esas önemsediğimiz konu, sürdürülebilir, kalıcı bir müşteri ilişkisi kurulabilmesi. Sektör ancak bunun üzerinde büyüyebilir. Doğru bilgilendirilmemiş her satış, sektör için kayba dönüşüyor. Önümüzdeki dönemde hizmet kalitesini en üst seviyeye taşıyan, sanal ortamda en doğru ve en güvenilir bilgiyi en hızlı şekilde verebilen aracılık faaliyeti güçlenecek."


- "Acentelerin mevcut iş modellerinin sürdürülebilirliğinin sorgulanması gerek"


Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, sigortacılık ve emeklilik sektörünün Türkiye ekonomisine katkılarından bahsetti.

Sigorta sektörünün tüm yan etkileri ve asli etkileri ile bireye, topluma ve bulunduğu ülkeye ve sisteme faydası olan bir sektör olduğuna işaret eden Benli, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sağlam ve sürdürülebilir bir altyapının tesisi açısından, güçlü sigorta ve emeklilik sektörüne ihtiyaç var. Güçlü sigorta ve emeklilik sektörü için ise, güçlü ve dengeli bir dağıtım kanal yapısına ihtiyaç var. Türkiye'de sigorta ve emeklilik sektörünün sağlıklı şekilde büyümesinde ve sektörün doğru tanıtımında tüm dağıtım kanallarımız çok önemli katkılar sunmakta.

Sigorta Acenteleri İcra Komitesi'nin (SAİK) "Sigorta Acenteleri Dünya Uygulamaları Araştırma ve 2023 Vizyonu Belirleme" çalışmasına göre, acentelerin yüzde 55'i 500 bin TL'nin, yüzde 75'i ise 1 milyon TL'nin altında prim üretiyor. Acentelerde ortalama 3 kişinin çalışması ve bir poliçe için ortalama 15 dakika harcaması gibi tespitler dikkat çekici."

Benli, kendi yaptıkları çalışmaların çıktıları hakkında da bilgi vererek, acentelerin mevcut iş modellerinin sürdürülebilirliğinin sorgulanması gerektiğini söyledi.


- "Son yıllarda hem hayat hem de hayat dışı tarafında sigorta açığını en hızlı kapatan ilk 10 ülke arasında Türkiye'de var"


Türkiye'nin sigorta ve emeklilik sektörü potansiyelinin diğer ülkelere göre çok daha yüksek olduğuna işaret eden Benli, bunu sadece Türkiye'nin parlak geleceğine ve ortak gelecek inşasına dayanarak söylemediklerini, rakamların bunu gösterdiğini dile getirdi.

Benli, yapılan araştırma ve rapor verilerine ilişkin bilgi vererek, "Son yıllarda hem hayat hem de hayat dışı tarafında sigorta açığını en hızlı kapatan ilk 10 ülke arasında Türkiye'de var. Türkiye'nin hayat dışında 19 yılda, hayat tarafında ise 25 yılda bu sigorta açığını kapatacağı raporlarda yer alıyor. Bu değerlerin gelişmiş ülkelerde hayat dışı için 3 yıl, hayat için ise 6 yıl olduğunu hesaba katarsak, Türk sigorta ve emeklilik sektörünün önümüzdeki 2 yılda daha kayda değer büyümesinin devam etmesini beklemek yanlış olmaz." ifadelerini kullandı.

Bu yüksek sigorta potansiyelini sektörün nasıl hayata geçireceği hakkında da değerlendirmelerde bulunan Benli, bunun dağıtım kanallarının katkısı ile yapılabileceğinin altını çizdi.

Benli, "Önümüzdeki yıllarda geleceği şimdiden hayal eden ve bu hayal paralelinde adımlarını atan hem sigorta şirketleri hem de dağıtım kanalları, bu başarı hikayesinin aktörleri olmaya devam edecekler. Bu değişime ve gelişime ayak uyduramayanlar ise çok gerilerde kalacak." dedi.

Etkinlik çerçevesinde düzenlenen panelde dağıtım kanallarının işleyişi ve çalışmaları ayrıntılı ele alındı.



Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.