Kişisel Verilerin Korunması Konferansı

- Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir:-"Dijitalleşmenin ve teknolojik gelişmelerin ülkemizde ve uluslararası boyutta hızla ilerlediği günümüzde kişisel verilerin ve bu verilerin korunmasının önemi daha iyi anlaşılmaktadır"- "Kişisel verilerin korunması alanındaki düzenlemelere uyum ve mahremiyete saygı prensibiyle tasarlanan süreçlerin gün geçtikçe etkisini arttıracağına inanıyorum"-Avrupa Veri Koruma Kurulu Denetçisi Wojciech Wiewiórowsk:- "Meseleye yaklaşımımızda uyum elde edebilmek adına veri koruma mercilerinin, kuruluşlarının birlikte hareket edebilmesi önemli. Hem AB'de hem de Türkiye'deki kurumların iş birliği içerisinde olmasını kıymetli buluyorum"

08.06.2021, 11:19 Ekonomi
Kişisel Verilerin Korunması Konferansı

İSTANBUL (AA) - Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, "Dijitalleşmenin ve teknolojik gelişmelerin ülkemizde ve uluslararası boyutta hızla ilerlediği günümüzde kişisel verilerin ve bu verilerin korunmasının önemi daha iyi anlaşılmaktadır." dedi.

Bilir, TÜSİAD tarafından çevrim içi düzenlenen Kişisel Verilerin Korunması Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, mahremiyetin kişinin özgürlüğünün bir parçası olduğunu söyledi.

Dijitalleşmenin ve teknolojik gelişmelerin Türkiye'de ve uluslararası boyutta hızla ilerlediği bu günlerde kişisel verilerin ve bu verilerin korunmasının önemin daha iyi anlaşıldığına dikkati çeken Bilir şunları söyledi:

"Gelinen noktada kişisel verilen işlenmesinin gerek iş hayatımız gerekse günlük yaşantımızın önemli bir parçası haline geldiği ortadadır. Bu durum kişisel verilerin hukuk düzeni içerisinde koruma altına alınma gerekliliğini de beraberinde getirmiştir. Dijital çağda bireylerin hayatlarına hakim olmasının veriler üzerinde kontrol ve denetim hakkına sahip olmasıyla mümkün olduğu anlaşılmıştır. Buradan hareketle kişisel veril ülkemizde daha önceleri çeşitli mevzuat kapsamında koruma altına alınmış olsalar da bu anlamdaki asıl dönüm noktası 2010 anayasa değişikliğiyle olmuştur. Kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı anayasal teminat altına alınmıştır. Söz konusu anayasa değişikliğinin bir kazanımı olarak 7 Nisan 2016 tarihinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu yürürlüğe girmiştir. Böylelikle ülkemizde kişisel verilerin korunması alanında yeni bir dönem başlamıştır."

Bilir, söz konusu gelişmelerin Türkiye'nin kişisel verilerin korunmasına verdiği önemin bir göstergesi olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Kanunla birlikte kurulan ve ülkemizde insan haklarını koruma mekanizmalarından biri olan kurumumuz faaliyetlerini tarafsızlık bağımsızlık hukuka ve etik ilkelere uygunluk şeffaflık ve hesap verilebilirlik, doğru ve objektif karar alma, iş birliği ve katılımcılık ulusal ve uluslararası düzeyde hizmet verme gibi bir takım ilke ve değerlere uyumlu bir şekilde sürdürmek konusunda hassasiyet göstermektedir. Kanunla birlikte bir yandan temel hak ve özgürlüklerin korunması diğer yandan ise kişisel veri işlemenin disiplin ve düzen altına alınması amaçlanmıştır. Dolayısıyla kanun yasaklayıcı değil, düzenleyici bir kanundur."

Türkiye'nin kişisel verilerin korunmasına ilişkin hukuki düzenlemeler üzerinde çalışırken Avrupa Birliği'ndeki (AB) muadil düzenlemeleri de esas alarak hareket ettiğini belirten Bilir, "Kuşkusuz ki bilim ve teknolojiden soyutlanmış bir hayat düşünülemez. Bu çerçevede ülkemiz veriden değer üretebilen teknolojileri desteklemekte veri temelli ekonominin gereklerinin bilinciyle güncellik gerektiren ve interdisipliner bir alan olan kişisel verilerin korunması alanında reform hareketlerini devam ettirmektedir. " dedi.

Bilir, bireylerin kendilerine tanınmış olan haklar konusunda yeterli farkındalık düzeyine ulaşmalarının en az yasal ve teknik düzenlemelerin varlığı kadar önem taşıdığına dikkati çekerek, "Bu doğrultuda kişisel verilerin korunması alanındaki düzenlemelere uyum ve mahremiyete saygı prensibiyle tasarlanan süreçlerin gün geçtikçe etkisini artıracağına inanıyorum." ifadesini kullandı.


-"Veri koruma konusunda AB kurumları çalışmalarını hızlandırdı"


Avrupa Veri Koruma Kurulu Denetçisi Wojciech Wiewiórowsk, "Meseleye yaklaşımımızda uyum elde edebilmek adına veri koruma mercilerinin, kuruluşlarının birlikte hareket edebilmesi önemli. Hem AB'de hem de Türkiye'deki kurumların iş birliği içerisinde olmasını kıymetli buluyorum." dedi.

Wiewiórowsk, veri koruma konusuna AB'de verilen öneme dikkati çekerek, "Veri koruma konusunda AB kurumları çalışmalarını hızlandırdı." dedi.

Veri korumaya ilişkin olarak ülkelerde komisyonerlerin ya da kurumların sorması gereken şeyler olduğunu belirten Wiewiórowsk, "Çeşitli bireylerin de bu noktada faal olabilmesi önemli. Avrupa Veri Koruma Süpervizörü, bu noktada buradan hareketle Avrupa Birliği'ndeki kuruluşların veri transferi konusuna nasıl daha detaylı bakabileceğini ele aldı.Gereksinimlerin ne olduğu üzerinde duruldu." ifadesini kullandı.

AB'de gerçekleşen veri koruma süreçlerine yönelik yapılan çalışmalara ilişkin bilgi veren Wiewiórowsk, şunları kaydetti:

"Şu anda veri kanunu AB'de tartışılan konular arasında bunların hepsi devam ediyor ama şunu da kabul etmek lazım mevzuatların yüzde 80'i Avrupa'da yeni ve bir şekilde kişisel veri koruması meselesine bakıyor. Bütün veri piyasası ve dünya genelinde kişisel verilerin paylaşımıyla ilgili konuları ele alıyor. Türkiye'deki meslektaşlarımızla da bu şekilde temas içerisinde olabilmemizin önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü meseleye yaklaşımımızda uyum elde edebilmek adına veri koruma mercilerinin, kuruluşlarının birlikte hareket edebilmesi önemli. Hem Avrupa Birliği'nde hem de Türkiye'deki kurumların iş birliği içerisinde olmasını kıymetli buluyorum."

banner1
Yorumlar (0)