BM: 52 ordu ve silahlı grup cinsel şiddet şüphelisi

13.04.2021, 18:27 Genel
BM: 52 ordu ve silahlı grup cinsel şiddet şüphelisi

ANKARA (AA) - Birleşmiş Milletler (BM), 2020'de dünya genelinde 52 ordu ve silahlı grubun, "cinsel şiddeti savaş taktiği ve siyasi baskı aracı" olarak kullandığına ilişkin kanıtların bulunduğunu bildirdi.

BM'nin yeni yayımladığı "Çatışma Bağlantılı Cinsel Şiddet" başlıklı rapora göre, ordu, polis ve milis güçleri ile devlet dışı silahlı gruplar, tecavüz ve diğer cinsel şiddet suçlarından sorumlu tutuldu.

Listedeki "devlet dışı aktörlerin" çoğunu DEAŞ ve El Kaide terör örgütleriyle bağlantılı aşırılıkçı gruplar oluştururken, Myanmar ordusu ve sınır muhafızları gibi resmi ordu ve güvenlik güçleri de listede yer aldı.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Güney Sudan'daki hükümet ve polis güçleri, Suriye'deki hükümet güçleri ve istihbarat servisleri, Sudan'daki silahlı kuvvetler ve hızlı destek kıtaları, Somali'deki ordu ve polis ile Puntland bölgesindeki güçler, cinsel şiddet suçları işleyen diğer resmi güçler arasında sayıldı.

Devlet dışı aktörler arasında, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nden 20, Orta Afrika Cumhuriyeti'nden 6, Mali'den 5, Güney Sudan ve Suriye'den 4'er, Sudan'dan 2 ve Irak ile Somali'den 1'er silahlı grup bulunuyor.

- Etiyopya

Etiyopya'da, hükümet güçleri ile Tigray Halk Kurtuluş Ordusu arasında Kasım 2020'de çıkan çatışmalarda 100'den fazla tecavüz vakasının yaşandığı iddia edildi.

Raporda açıklamalarına yer verilen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Etiyopya'daki duruma ilişkin, "Ayrıca, bazı kişilerin ölüm tehdidi altında kendi ailesinden kişilere tecavüz etmeye zorlandıkları, bazı askeri unsurların kadınlara temel ihtiyaç maddeleri karşılığında cinsel ilişkiye zorladığı ve mülteci kamplarında kadınlara ve kızların cinsel şiddete maruz kaldığına dair rahatsız edici haberler geliyor." ifadelerini kullandı.

- Myanmar

Guterres, cinsel şiddetin Myanmar'daki etnik çatışmalarda da araç olarak kullanıldığını, gerek Myanmar ordusunun gerekse de Arakan, Çin ve Şan eyaletlerindeki etnik isyancı grupların bu suçlara iştirak ettiğini belirtti.

- Kamerun

Guterres, Batı Afrika ülkesi Kamerun'da Şubat 2020'de ayrılıkçılara yönelik askeri operasyonda 24 kadının tecavüze uğradığının iddia edildiğini, olayın temmuz ayına kadar gün yüzüne çıkmadığını belirtti.

- Orta Afrika Cumhuriyeti

Orta Afrika Cumhuriyeti'nde seçim öncesi yaşanan çatışmalara dikkati çeken Genel Sekreter, şiddet ortamının kadınları ve kız çocuklarını tehditlerle ve artan cinsel şiddet riskine maruz bıraktığını vurguladı.

- Burundi

Burundi'de de benzer bir ortamın yaşandığına işaret eden Guterres, karşı partilere mensup kadınların seçim döneminde korkutma ve tehditlerle karşılaştığı ve keyfi gözaltıların arttığını kaydetti.

- Sudan

Guterres, Sudan'da göçebe çobanlar ile çiftlik sahipleri arasında çatışmaların yaşandığı otlak bölgeleri ile güzergahlarında tecavüz ve toplu tecavüz vakaları yaşandığını dile getirdi.

- Somali

Genel Sekreter Guterres, benzer şekilde Somali'de de Kovid-19 salgıyla artan geçim sıkıntısı ve toprak ihtilaflarının kabileler arası çatışmaları körüklediği Somali'de cinsel saldırıların yoğunlaştığını belirtti.

- Güney Sudan

Topluluklar arası çatışmaların Güney Sudan'da da yoğunlaştığını anımsatan Guterres, sivil savunma gruplarının artan sayıda cinsel şiddet olayına karıştığını ifade etti.

- Kongo Demokratik Cumhuriyeti

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde ise doğal kaynakların hakimiyeti için silahlı çatışmaların yaşandığına işaret eden Guterres, silahlı grupların yerli halkları yerinden etmek için cinsel şiddeti araç olarak kullandığını kaydetti.

- Irak, Suriye ve Yemen

Kovid-10 salgınıyla bağlantılı kısıtlamaların ve azalan ekonomik fırsatların kadınları daha fazla fuhuş ve cinsel istismar riskine açık hale getirdiğine dikkati çeken Guterres, salgının Irak, Suriye ve Yemen gibi ülkelerde çocuk evliliklerini artırdığı ve kadınları hayatta kalmak için fuhuşa zorladığını belirtti.

Guterres, BM Güvenlik Konseyine, silahlı çatışmaların tüm taraflarının cinsel şiddete derhal son vermesini talep etme çağrısında bulunarak, faillerin yasal yaptırımla cezalandırılabilmeleri için vakaların Uluslararası Ceza Mahkemesine sevk edilmesi gerektiğini vurguladı.

Cinsel şiddet kurbanlarının tanınması, onlara yardım ve tazminat imkanları sağlanması gerektiğine işaret eden Guterres, "Cinsel şiddet, askerileşme ve silahlanmayla bağlantılı güvenlik ve insani krizlerin çakıştığı yerlerde bir savaş taktiği, işkence ve terör yöntemi olarak kullanılmaya devam etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.


banner79
Yorumlar (0)