Fatma Mavi'nin boğularak ve yakılarak öldürülmesine ilişkin 2 sanığın yargılanmasına başlandı
İSTANBUL (AA) - Bahçelievler'de Fatma Mavi'nin boğularak ve yakılarak öldürülmesiyle ilgili sanık Ergin Aktürk ve arkadaşı Ali İlkay Sarı'nın "tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürme" ve "yangınla mala zarar verme" suçlarından yargılanmasına başlandı.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Ergin Aktürk katılırken, Ali İlkay Sarı ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) bağlandı.
Duruşmada, müştekiler ve taraf avukatları da hazır bulundu.
Savunma yapan sanık Ergin Aktürk, kırtasiye dükkanının bulunduğunu ancak Kovid-19 salgını sebebiyle kirasını ödeyemediği için, internet üzerinden korsan taksiciliğe başladığını ve maktul Fatma Mavi ile bu şekilde tanıştıklarını söyledi.
Olaydan bir gün önce maktul Fatma Mavi'nin mesaj atarak kendisini almasını istediğini anlatan Aktürk, bunun üzerine maktul ve yanındaki arkadaşını bir otele bıraktığını belirtti. Sanık Aktürk, Mavi'nin bir torbacıdan uyuşturucu aldığını iddia etti.
Bir süre Taksim'de takıldığını anlatan sanık Aktürk, sabaha karşı dükkanın anahtarını almak için diğer sanık Ali İlkay Sarı'yı aradığını, telefonun yüzüne kapandığını, Mavi'nin de kendisine "gelirken, 4 bin 750 liramı getir. Bir daha seninle görüşmek istemiyorum" diye mesaj attığını söyledi.
Sanık Aktürk, ifadesine şu şekilde devam etti:
"Ben o arada eve gidip, duş aldım. Bir gün öncesinde iş yerinde çaydanlıkta elimi yakmıştım. Hatta duştayken sıcak su elime zarar verdi. Babam gördü. Babam çok agresif olduğu için caz yapmasın diye benzinlikte koluma benzin döküldüğü ve buna bağlı olarak yandığımı söyledim. Sonrasında uyuyakaldım. Fatma o esnada bana 2 mesaj daha atmıştı. Uyuşturucu kullanmıştım. Ben öğlen saat 2 gibi uyandım. Evde annem ve babam yoktu. Kız kardeşim 'Ağabey kapıda polis var' diyerek beni uyandırdı. Polis bana gece giyindiğim kıyafetleri giymemi söyledi. Kız kardeşime kirli sepetinden eşyalarımı getirmesini söyledim. Polisler bana 'Fatma Mavi’yi öldürmüşsün' dediler. Ben de 'Ne öldürmesi' dedim. Uyuşturucunun etkisiyle ne sordularsa 'evet' dedim."
Sanık Aktürk, "Ailesinin gözlerinin içine bakarak böyle bir şey yapmadığımı söylüyorum. Ben bir şey yapmadım, vicdanım rahat, Allah katında da rahatım. Suçsuzum." dedi.
Üye hakimin "Maktulün evinin anahtarı sen de ne arıyordu?" sorusu üzerine sanık Aktürk, "Evin tek anahtarı vardı. Fatma'nın evine sürekli girip, çıkıyordum. Hatta kaldığım da olmuştu. Hastalandığı zaman onu hastaneye götürüyordum." ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine hakimin "İlişkiniz var mıydı?” sorusuna sanık, "Benden hoşlandığını söylemişti. Bana karşı ilgisi vardı. Fakat kesinlikle ilişkimiz yoktu. Ben zaten nişanlıyım." yanıtını verdi.
Diğer tutuklu sanık Ali İlkay Sarı da savunmasında, "Cezaevinden yeni çıktığım için ara ara dükkanda yatardım. Olay günü de Ergin ağabey beni aramış ama uykum ağır olduğu için 'Alo alo' deyip kapatmışım. Akaryakıt istasyonuna hiç gitmedim, benzin de almadım." dedi.
Maktul Fatma Mavi'nin babası müşteki Mustafa Mavi de kızının parası için öldürüldüğünü ifade ederek, "Kızım önce boğuldu, sonra yakıldı. Kızımın katillerinin en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, benzinlikten alınan kamera görüntülerinin incelenmesi ve tanıkların dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ticari amaçla usulsüz şekilde yolcu taşımacılığı yapan sanık Ergin Aktürk'ün olay tarihi 1 Kasım 2020'dan bir ay önce tanıştığı maktul Fatma Mavi'yi de gideceği yerlere aracıyla götürüp-getirdiği ve ikili arasında bu süreçte güvene dayalı bir ilişki oluştuğu belirtildi.
Otoparkta çalışırken tanışan diğer sanık Ali İlkay Sarı ile Aktürk'ün olay tarihinde akaryakıt istasyonuna gittiği anlatılan iddianamede, Sarı'nın buradan bir bidon benzin aldığı, sonrasında birlikte Aktürk'ün evine gittikleri, evden yaya olarak ayrılıp minibüse bindikleri kaydedildi.
Sonrasında da Aktürk'ün tek başına gittiği maktulün evini ateşe verdiğinin tahmin edildiği vurgulanan iddianamede, sanıkların telefon kayıtlarının incelenmesinde de maktul Mavi ve sanık Aktürk'ün olay tarihinde iletişim halinde oldukları aktarıldı.
İddianamede, "Para konusunda telefonla konuşurken sanık Ergün Aktürk'ün sakin bir üslup benimseyerek maktule akşam geleceğini, yüz yüze görüşeceklerini bildirdiği ve böyle yazarken bir yandan da beraberinde bulunan sanık Ali İlkay Sarı ile maktulün evine gitmekte olduğu anlaşılmıştır. Sanık Aktürk'ün saat 08.50-09.00 arasında kalan zaman diliminde maktulün evine giderek onu önce elleriyle boğduğu, akabinde de evi ateşe verip, buradan ayrıldığı, maktulün de yanarak ve dumandan boğularak öldüğü tespit edilmiştir." denildi.
Sanık Aktürk'ün olayı tasarlayarak işlediği belirtilen iddianamede, iki sanığın da "tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "yangınla mala zarar verme" suçundan 8 aydan altışar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.