ANKARA (AA) - Uluslararası Af Örgütü, Hong Kong ulusal güvenlik yasasını eleştirerek yasanın sivil toplum üzerindeki etkisinin oldukça rahatsız edici olduğunu belirtti.
Uluslararası Af Örgütü, insan hakları durumuna ilişkin yayımladığı yıllık raporda, Çin’in, Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde "ulusal güvenlik" adına ifade özgürlüğünü ve diğer insan haklarını büyük ölçüde kısıtlayan iki yeni yasa çıkardığını belirtti.
Raporda, Hong Kong'da Çin Milli Marşı’na saygısızlığı yasaklayan yasanın ve ulusal güvenlik yasasının hükümlerinin ve uygulanmasının "uluslararası yasa ve standartlara uygun" olması gerektiği vurgulandı.
Örgüt raporunda Haziran 2020'de yürürlüğe giren milli marş yasasının geniş ve öznel hükümlerinin, yasayı geniş yorum ve suiistimale açık bıraktığı belirtildi.
Ulusal güvenlik yasasının, sivil toplum üzerindeki etkisinin rahatsız edici olduğu ifade edilen raporda, yetkililerin, siyasi baskıyı meşrulaştırmak için ulusal güvenliği kullandıkları belirtildi.
Ulusal güvenliğin korunmasının, prensipte birçok insan hakkının kısıtlanması için “meşru bir zemin” oluşturduğuna işaret edilen raporda "Bir devletin varlığını veya toprak bütünlüğünü açık ve yakın tehditlere karşı gerçekten ve kanıtlanabilir şekilde korumayı amaçlamadıkça, haklara ve özgürlüklere getirilen kısıtlamaları meşrulaştırmak için ulusal güvenliğe başvurulamaz." ifadesine yer verildi.
Raporda, ifade özgürlüğü veya diğer insan haklarını kullananlara yönelik tüm suçlamaların kaldırılması çağrısında bulunuldu.
- Hong Kong'daki ulusal güvenlik yasası
Çin'in en üst düzey yasama organı Ulusal Halk Kongresi (UHK) Daimi Komitesinde 30 Haziran 2020'de oy birliğiyle kabul edilen yeni güvenlik yasası, Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından da imzalanmıştı.
Devleti yıkmaya teşebbüs, vatana ihanet ve ulusal güvenliği tehlikeye atan eylemleri yasaklayan yasa, Çin hükümetinin onayı sonrasında Hong Kong yerel hükümetinin resmi gazetesinde yayımlanarak 1 Temmuz 2020'de yürürlüğe girmişti.
Yasa, içeriği itibarıyla asıl olarak Haziran 2019'da suçluların Çin'e iadesini öngören yasa tasarısına karşı başlatılan ve yıl sonuna kadar yoğun kitle protestolarıyla sürdürülen hükümet karşıtı protesto hareketini hedef alıyor.
