Hollanda Türklerinden toplanan paralarla vaad edilen Şerafettin Babacan'ın 'Gurbet arabası' ve FETÖ-PKK ortak bildirisinin ortaya çıkardığı gerçekler -VİDEO

ÖZEL DOSYA HABER | EŞREF KERKÜKLÜ Hollanda Türk toplumu, Avrupa'daki Türk toplumu gibi pek çok açıdan mağduriyete uğramış, gelen gidenin çarptığı kemsiz mazlum bir halk kesimidir. Bu mağduriyetlerden önde geleni 'gurbetçi' denilerek, Müslüman Türk insanlarımızın bin bir emekle çalışarak biriktirdikleri cebindeki paralara, İslam'ı kötüye kullanarak göz diken ve hatta ardından holdinkleşen kimi 'köylü kurnazı' kişilerin 90'lı yıllarda rastlanmaktadır.

18.06.2020, 10:19 Haberler
Hollanda Türklerinden toplanan paralarla vaad edilen Şerafettin Babacan'ın 'Gurbet arabası' ve FETÖ-PKK ortak bildirisinin ortaya çıkardığı gerçekler -VİDEO


ÖZEL DOSYA HABER | EŞREF KERKÜKLÜ

Hollanda Türk toplumu, Avrupa'daki Türk toplumu gibi pek çok açıdan mağduriyete uğramış, gelen gidenin çarptığı kemsiz mazlum bir halk kesimidir. Bu mağduriyetlerden önde geleni 'gurbetçi' denilerek, Müslüman Türk insanlarımızın bin bir emekle çalışarak biriktirdikleri cebindeki paralara, İslam'ı kötüye kullanarak göz diken ve hatta ardından holdinkleşen kimi 'köylü kurnazı' kişilerin 90'lı yıllarda rastlanmaktadır. Bu soygunları düzenleyen, İslâm satan hırsızlara 'Yeşil sermaye' adı verilmişti.

Camilerde ve kimi mekânlarda para toplandığında; şirket ortaklığından, hisse darlığa, 'Gurbet arabası'dan pek çok hayal mehsülü sözde, 'İslam'a uygun faizsiz kar ve kazaç'ın elde edilmesine kadar büyük meblağlarda paralar toplanmıştı.

İşte bu yayınlarda, zamanında Hollanda'da para toplayanların kim olduğunu ve bu paraları yüce dinimiz 'İslâm' adı altında toplyıp Hollanda Türklerini soyan kişilerin bu günlerde vijdanlarının ne kadar rahat olduğunu sorgulayacağız.

BİR ZAMANLARIN 'GURBET ARABASI' HİKAYESİ
Bu defaki yayınımızda konuğumuz Hollanda'da Türklere 'Gurbet arabası'nın piyasaya sunan ve bunun için arabanın distribütörü olarak para topladığı bilinen Şerafettin Babacan konuğumuzdur. Kulağa hoş gelen, vaad edilip ancak gerçekte hiç üretilmeyen 'Gurbet arabası' için Türklerden para aldığını itiraf eden Babacan, arabayı satışa sunamadığını Eşref Kerküklü'ye verdiği söyleşide itiraf ediyor.

'GURBET ARABASI'NIN ARKASINDA İSİM; DİSTRİBÜTÖR ŞERAFETTİN BABACAN ve MAĞDURİYETLER
Ne ilginçtir ki vatandaşlardan para toplayan aynı Şerafettin Babaca; kendisinin de mağdur olduğunu iddia ediyor. Ancak bu iddiayi ortaya atan Babacan, kendisini kandıranların isimlerini vermekten çekiniyor. Öte yandan Şerafettin Babacan'ın, 'Gurbet arabası' için müşterilerden peşin para toplayıp ancak arabayı hiç bir zaman teslim etmeyip, veremiyip mağdur ettiği, kitlenin sayısı az değil.

DAHA ÖNCE YAPILMADI; BU SÖYLEŞİ BİR İLK
'Müslüman çıkışlar'ı ile bilinen Şerafettin Babacan, gazeteci Eşref Kerküklü'nün sorunlarına cevaplar verirken gündem yaratan çarpıcı açıklamalarda bulundu.

ŞERAFETTİN BABACAN'DAN 'BABACİYAN'A YANIT
Mağdurlar, Şerafettin Babacan'ın Ermeni kökenli olduğu için gerçek soyadı olan Babaciyan isimini değiştirdiğini söylüyorlar. Mağdurların sorularını israrla yönelterek önemli sorgulayıcı gazetecilik örneği sergileyen Eşref Kerküklü, gündem yaratan yeni bir söyleşiye imza attı.

DENK'İ ELE GEÇİRMEYE ÇALIŞAN ŞEBEKE YAKINDA; AYHAN TONCA, CEVDET KESKİN
DENK'te soruldu. Yanıtlar ise ortadan oldu. Biraz çerçeve bilgisi vermek gerekiyorsa.

Kumpasla Hollanda'da DENK partisi liderliğinden uzaklaştırılan ancak parti teşkilatının ve bizim de içinde bulduğumuz cesur aydınların desteğiyle siyasi arenaya eskisinden daha güçlü bir şekilde 6 Haziran kongresiyle beraber geri dönen eski parti lideri ve Hollanda milletvekili Tunahan Kuzu'ya parti içinden saldırılar sürüyor.

Bel-altı iftiralarıyla Tunahan Kuzu'ya ve parti tabanına darbe planladığı ortaya çıkan, organize ettiği operasyon elinde patlayan DENK partisi eski başkanı Selçuk Öztürk'ün ekip arkadaşı Hollanda medyası üzerinden yeni bir skandala daha imza atarak, 6 Haziran'daki kongreden önce 4 saat içinde 2 tane açıklamada bulundu. Öztürk'ün 'karışık' olarak tarif edilen ve 216 binlik parti oyunu Öztürk'le birlikte son Avrupa Birliği seçimlerinde dörtte bir oranına kadar eriten ekip arkadaşı Ayhan Tonca Hollanda medyasına konuştu.

Karışık Ayhan Tonca DENK partisinde liderlik iddiasında olduğunu söyleyerek kendisini sözde 'akil kişi' olarak tarif etmekten geri durmadı. DeSentor'a yaptığı açıklamasında Tunahan Kuzu'nun itibarına yapılan suikastlara katkı yapan Ayhan Tonca bel-altı saldırılarını sürdürerek Kuzu'yu ahlaksız olmakla tarif etmiş, ama somut hiçbir belge ve bulgu ortaya koyamamıştı. Zaten bundan dolayı DENK partisinin teşkilatının Tonca'ya karşı ayrı bir antipatisi giderek büyüyor.

Hollanda'da DENK partisine operasyon planlayarak parti lideri Tunahan Kuzu'ya 'itibar suikastı' içerikli darbe girişimi Haziran'daki kongreden önceki son iki ay içinde cesur gazetecilerin de içinde bulunduğu DENK'çiler tarafından önlenmişti. DENK iradesi kongrede kendisini gösterilmişti.

Ayhan Tonca‘ya yakınlığıyla bilinen Şerafettin Babacan bu konu hakkında da ilginç konuştu, suya sabuna dokunmadığı göründü. Ardındansa Babacan dostu olarak tanımladığı Tonca'nın heveslendiği DENK'teki olası gücü ele geçirme için "yani o zaman bakarız" dedi.

Tonca, son olarak kongre günü hakkında sunulan ve doğrudan adının 'Ayhan Tonca'nın çalışma biçimi' (Handelswijze van Ayhan Tonca) olarak geçtiği güvensizlik önergesine muhattap olan önerge 95'e 5 gibi bir yüzdelik oranla ezici çoğunlukla kabul gördü ve Tonca partide 5'inci kol ilan edildi. (Ayhan Tonca, Vijfde colonne in de politiek partij DENK)

İşte o Ayhan Tonca'ya dostu yakınlığında iki kişi dikkat çekmektedir; Cevdet Keskin ve Şerafettin Babacan.

Babacan'a, Ayhan Tonca'nın DENK Partisi içindeki 5'inci kol faaliyeti soruldu.

BABACAN AÇIK YÜREKLİLİKLE KENDİSİ HAKKINDA PERDEYİ ARALADI; DOSYADA YOK YOK!
Hollanda'da DENK partisine operasyon planlayarak parti lideri Tunahan Kuzu'ya 'itibar suikastı' içerikli darbe girişinde bulunan Ayhan Tonca'nın 'Haçlılar Birliği Partisi' olarak bilinen CDA'daki geçmişi biliniyor.

Aynı geçmişten gelerek Tonca'yla birlikte olduğunu anımsatan ve ona yakınlığını vurgulayan, 2018 de ise DENK'in Noord-Holland bölgesinde 22'inci sıradan eyalet meclis adayı olan Şerafettin Babacan;

- 'yeşil sermaye soygunları' dönemindeki 'Gurbet arabası' yolsuzluğu,
- ısrarla gündeme getirilen Ermeni kökeni,
- yüz binlerce Gulden/Florin yolsuzluk parasının havada uçuştuğu Henglo cami satışı olayı,
- camilerin çıkar odakları tarafından ele geçirilmesinde dönen paralar ve Milli Görüş'le kavgası,
- Diyanet'teki hedefleri,
- Sofilik ve Nakşilik iddiaları,
- FETÖ'ye yönelik operasyonların hangi boyutunun kendisini rahatsız ettiği,
- Henglo'dan Hilversum'a göçü ile Hilversum'da işletme açma başarısızlığından iflas yolsuzluğu iddialarına kadar, pek çok konuda gazeteci Eşref Kerküklü'nün sorularına cevap verdi.

Bakın Şerafettin Babacan neden ve kime "Haklarını helâl etsinler" dedi?

İşte ciddi ve kabarık geçmişe sahip Şerafettin Babacan'ın verdiği o çarpışı açıklamalar ve geçmişe ışık tutan o söyleşi:

https://www.youtube.com/watch?v=CCp5iRhEbvM

EDİTÖR NOTU: ÇOK İLGİNÇTİR, ŞEREFETTİN BABACAN’A NEREDEN GELDİK?
Gazeteci Eşref Kerküklü olarak ben ve gazeteci Oğuzhan Kılıç ile destek veren editör arkadaşlarımızla birlikte yola konularak bir davanın peşine gittik, bir iz sürdük. İlginç bulgulara rastladık.

Değerli okurlar, Şerafettin Babacan'a nereden geldik? Şekildeki soru haklı bir merakı barındırıyor. Zira onun hikayesi şöyle.

Bildiğiniz gibi 2017 yılında Hollanda'daki aydınları ve cesur gazetecileri susturma ve sindirme amaçlı ortak bildiri yayınlayan FETÖ-PKK ortaklığı kamuoyu oluşturmaya çalışmıştı. Eşref Kerküklü olarak şahsımın da aralarında bulunduğu cesur gazeteciler ise yılmak yana dursun bu şebekenin gizlemeye çalıştığı yolsuzluklarını, işbirlikçiligini ve Türk toplumunu gerçeklerin tersine yönlendirme çabası şeklindeki gerçek niyetine dair araştırmaları daha da derinleştirerek, (FETÖ bülteni) Zaman yazarı Veyis Güngör ve (PKK-HDP) radikal-marjinal HTİB özel görevlisi Mustafa Ayrancı ve bunların ayak işlerini düzenleyen ve Hollanda Türk toplumunda, 'bal vermez arı' olarak bilinen Ahmet Suat Arı adlı kişinin alakasız insanların da isimlerini imza adı altında iliştirerek bir sözde 'bildiri' etrafında nasıl bir kumpas ve linç düzenledikleri Türk toplumunun bu güruha olan tepki göstermesi sonuncunda iyice ortaya çıkmıştı.

Çok ince ve titizlikli araştırmalar derinleştikçe imzacıların tamamının FETÖ'cü, PKK'cı ve bu çevrelerden yemlenen arsız-hırsız özellikleriyle tanınan, gençliğe yol vermeyen ve kendisine STK görüntüsü veren hep aynı maddi çıkar merkezli kişilerden oluştuğu netleşiyordu ki araştırmalarımız neticesinde fark ettik ki aradan çark edenler çıktı, "Ben hatırlamıyorum" diyenler çıktı.

İmza atanlardan bir tanesinin adı Şerafettin Babacan'dı. 'Yeşil sermaye' dolandırıcıların kol gezdiği 90'lı yıllarda Müslüman Türklere araba vaadi karşılığında o alın-teriyle çalışan insanların paralarını alan 'Gurbet arabası'nın distribütörü Şerafettin Babacan'nın geçmişi, imza atanların nasıl bir geçmişe sahip olduklarını ortaya koyuyordu.

Ama Babacan, gazetecileri mağdur etmeye yönelik FETÖ-PKK ortak bildiriyi hatırlamak istemiyor. Ahmet Suat Arı'nın oyununa geldiğini yıllar sonra da olsa dile getiriyor. Yoksa hakkaten izni dışında mı isimi oraya işlendi, o halde sonradan neden ses çıkarmadı, haberi mi yoktu, o halde onun gibi pek çok kişiye daha bu sahtekarlık yapıldı. Onun için masun insanları ve aydınları mağdur eden bu FETÖ-PKK şebekesini deşifre etmek gerekiyordu. Öyle de oldu ve olmaya devam ediyor. Deştikçe ne denli pis kokuların yükseldiğini toplum yakından gördü. Güngör-Ayrancı çıkar şebekesine meze olacak birine benzemeyen Babacan'ın tavrından emin olmak için ona kulak vermek lazım.

Hesabını vermekten her zaman kaçındığı yeşil sermaye soygunu ve 1 lira'lık işi 10 euro gösterme (daha doğrusu, götürme) gibi uyduruk/hayali proje sübvansiyonu yolsuzluğunun içinde bulunanan ve toplumu mühendislik seviyesinde şekillendirmeye hevesi ancak beceriksizliği '2 köyün bile güdemez' misaline uygun olarak nam salan Arı'nın insanları oyuna getirme şeklindeki becerisine orantılı olarak kendisi hakkındaki şikayetçilerin sayısını gün geçtikçe artmasını sağladı.

Kamoyu ise Babacan'nın gerçek rolünü merak etmeye devam ediyor, çıkar sarmalının boyutunu düşünüyor, aydınlatma-açıklık bekliyor ve olayın içyüzünü ve detaylarını kedisinden dinlemek istiyor. Gelişmenin süreceği benziyor, izlemeye devam edin.

banner1
Yorumlar (3)
Hengelo Ayasofya Camii eski başkanı Ahmet Albostanlı, Şerafettin Babacan'ı işaret ederek: Sahtekar kim? - Eşref Kerküklü 4 yıl önce
[…] Distribütörü Şerafettin Babacan, cesur gazeteci Eşref Kerküklü‘ye verdiği görsel açıklamada, dönemin Hengelo Ayasofya Camii başkanı Ahmet Albostanlı‘yı ima ederek, “camiyi, […]
Şerafettin Babacan 4 yıl önce
Eşref bey, İki saat konuştuk, bir saat yayın çekildi. Konuşulanlarla yazdıklarınızın alâkası yok. Çamur atmak gazetecilik değil. Kendi yayınladığınız YouTube ile çelişkilisiniz, iftira atıyorsunuz. Telefonla da konuştuk... yalanlarla yol alınmaz, gazetecilik olmaz.
Hollanda Türkleri soruyor; Şerafettin Babacan mı yoksa Babaciyan mı? Şerafettin Babacan yanıtlıyor - Eşref Kerküklü 4 yıl önce
[…] arabası’ distribütörü olarak Hollanda Türklerinden para toplaması ile bilinen ve Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu (TİCF) başkan yardımcılığı […]