Dünya Şizofreni Günü’nde Abdi İbrahim Otsuka'dan "Öyle Söyleme!" çağrısı

Sağlık

- Şirketin geçen yıl başlattığı "Öyle Söyleme!" hareketi, şizofreni ve benzer birçok ruh hastalığının yanlış söylemlerle "hakaret" olarak kullanılmasına son vermeyi hedefliyor

İSTANBUL (AA) - Abdi İbrahim Otsuka Medikal Direktörlüğü, 11 Nisan Dünya Şizofreni Günü’nde bu rahatsızlık hakkında yanlış bilinenlere, hastaların dolaylı yoldan maruz kaldığı söylem mağduriyetine dikkati çekti.

Abdi İbrahim Otsuka'dan (AİO) yapılan açıklamaya göre, şizofreni, genç yaşta ortaya çıkan, düşünce, duygu durum, algı ve davranıştaki bozuklukla kendini gösteren bir hastalık olarak öne çıkıyor.

Nedeni henüz kesin olarak bilinmeyen bu hastalığa dikkat çekmek ve bu konudaki farkındalığı artırmak amacıyla 11 Nisan, tüm dünyada Dünya Şizofreni Günü olarak kabul ediliyor. AİO da yürüttüğü çalışmalarla şizofreni başta olmak üzere birçok rahatsızlığa dikkat çekmek için yoğun mücadele veren kurumların başında geliyor.

AİO Medikal Direktörlüğü, 11 Nisan Dünya Şizofreni Günü’nde hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenlere ve şizofreni hastalarının maruz kaldığı ötekileştirici dile karşı "Öyle Söyleme!" hareketinin önemine dikkati çekti. Kişinin mesleki, kişilerarası, akademik, öz bakım gibi ihtiyaçlarında bozulmalara sebep olduğu için şizofreninin aynı zamanda bir toplum sağlığı sorunu olduğunu vurgulandı.

Açıklamaya göre, şizofreninin en yaygın belirtisi halüsinasyonlar olarak öne çıkıyor. Sanrılar, duyulduğu sanılan sesler hastayı uç noktalara taşıyabiliyor. Öyle ki hasta o seslerin gerçek olduğuna inanıyor, onlara cevap veriyor hatta dediklerini yapabiliyor.

Bu belirtiler, toplumda yer etmiş "damgalamalarla" birleşince hasta daha da izole oluyor. Ana nedeni biyolojik bozukluk olduğu için şizofreni hastalığının temel tedavisi ilaçlardır. Erken teşhis, doğru ilaçlar ve çevrenin desteğiyle şizofreni hastalarının iyileşebilmeleri için şarttır. İlaç kullanımı düzenli ve uzun süreli olmalıdır.

Şizofrenide "stigmatizasyon (damgalama)" önemli bir konu olarak görülüyor. Bu, "şizofreni" kelimesinin çağrıştırdığı ama çoğu da yanlış ya da abartılı olan inanışlardan kaynaklanan hastalara yönelik bir etiketlemeyi tanımlıyor.

Açıklamada şizofreni ile mücadele kapsamında şunlar tavsiye ediliyor:

"Bu damgalama sebebiyle toplumun çoğu bireyinde, hatta hasta yakınlarında, hastaların kendilerinde ve ruh sağlığı çalışanlarında bile var olabilmektedir. Bu damgalama ise önce dil kullanımında ortadan kaldırılmalıdır. Bu doğrultuda ilk yapılması gereken de hastalığa dair doğru bilgileri edinmektir: Hastalık tedavi ediliyorsa saldırganlık riski çok azdır. Toplumdan dışlanmaları bu riski artırır. Dünyadaki cinayetlerin tamamına yakını 'akıllılar' tarafından işlenir.

Bir deli tarafından öldürülme ihtimali 14 milyonda birdir. Sanılanın aksine şizofreni tedavi edilebilir bir hastalıktır. Sanılanın aksine şizofreni hastaları, çok üretken insanlardır. Üretebilecekleri ortam yaratılması bu nedenle çok önemlidir. Nobel ödüllü matematikçi John Nash, sürrealizmin öncüsü ve modern tiyatronun kurucularından Antonin Artaud, yüksek sıçrama gücüyle baleye yeni bir soluk getiren Vaslav Nijinski, sıradışı işleriyle resmi yeniden tanımlayan Louis Wain ve daha birçok isim buna eşsiz örnektir."

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.