Sahte sağlık raporlarıyla "askeri öğrenci olamaz" raporu verdikleri iddia edilen hekimlerin FETÖ davası

- Sanıklar, askeri öğrencilerin sağlık raporlarını Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği'ne uygun olarak hazırladıklarını savundu

24.02.2021, 17:24 Genel
Sahte sağlık raporlarıyla

İSTANBUL (AA) - Gerçeğe aykırı sağlık kurulu raporu düzenleyerek Kuleli Askeri Lisesi öğrencilerinin harp okullarına geçişlerine engel oldukları iddiasıyla 11 askeri hekim ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, "Terör örgütü kurmak ve yönetmek", "FETÖ üyeliği" ve "resmi belgede sahtecilik" gibi suçlardan yargılandığı davada sanık savunmaları alınıyor.

İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada ilk olarak tutuklu sanık olan tabip binbaşı Zafer Işılak'ın savunması alındı.

Alanının kardiyoloji olduğunu belirten sanık Işılak, 2013 yılındaki muayenelerde öğrencilerin 10'arlı gruplar halinde muayenehaneye alındığını, tüm öğrencilere Elektrokardiyografi(EKG) ve Ekokardiyografi(EKO) çektirip, sonrasında fiziki muayenelerini gerçekleştirdiklerini söyledi.

Işılak, bu testlerden sonra EKG ve ve EKO'su sorunlu öğrencilerin evraklarını kaşeleyip imzaladıktan sonra sağlık birimine teslim ettiklerini anlatarak, "Bizler Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine göre çalışırız. Bu yönetmelikle, muayene ettiğimiz kişilerin Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki görevlerine sağlık açısından uygun olup olmadıklarına bakarız. Kardiyoloji alanında, yönetmeliğe göre kişide herhangi bir problem saptanmazsa sağlam raporu verilir. Ancak eğer bir probleme rastlanırsa, bulgular yazılır, imzalanıp kaşelenir ve sağlık kuruluna verilir. Sağlık kurulu da tanı ve karar durumunu inceler ve onaylar veya onaylamaz. Sonrasında rapor, Milli Savunma Bakanlığı'na gönderilir. İşte karar orada kesinleşir, biz hekimlerin raporu kesin rapor değildir. Muayeneye giren adayın, rapora itiraz hakkı bulunmaktadır. eğer ben aday hakkında olumsuz rapor vermişsem ve aday itiraz ederse, aday bu kez hakem muayenesine girer. Benim verdiğim rapor, olumsuz, hakem muayenesinde verilen raporun ise olumlu çıkması halinde, aday çelişkinin giderilmesi için bir muayeneye daha girer."diye konuştu.

"Mitral yetmezlik" denilen kalp kapakçıklarındaki sorunun aday öğrencilerde çıkmasının akabinde, yetmezliğin yönetmelikteki b ve d bendini kapsaması halinde, kişinin 'askerliğe elverişli değil' grubuna girdiğini bildiren sanık Işılak, bu sorunun kişinin günlük hayatını aksatmayabileceğini, yalnızca askeri şartlar için problem teşkil edebileceğini, bu yüzden sivil hayatta farklı doktora muayene olan kişilerin, "bu önemli bir sağlık sorunu değil" yorumu alabileceklerini savundu.

Işılak, şikayetçi öğrencilerin sağlık raporlarına dair savcılığın talebiyle hazırlayan bilirkişi raporunun bilimsel olmadığını ileri sürerek, "Ben raporlarımda, bu kişi ölecek kalacak, normal hayatına devam edemeyecek falan dememişim. TSK, personelin en kalitesini, en sağlıklısını istediği için böyle programlanmış.Muayene yaptığım tüm öğrenciler, tarafımca test ve tetkiklere tabi tutulmuşlardır. Sivil hastanelerde de kendilerini muayene ettirmişler, aynı sonuçlara ulaşmışlardır. Rapor hazırlarken takdir hakkımız yoktur, tamamen yönetmeliğe bağlıyız. Öte yandan herhangi bir örgütsel bağım yoktur. Darbe gecesi evimdeydim. Suçsuzum, tahliyemi ve beraatimi istiyorum." dedi.

Işılak'ın ardından savunma yapan tutuklu sanık askeri tabip Altan Kaçan, üroloji uzmanı olduğunu ve 2013 yılında Kuleli Askeri Lisesi son sınıf öğrencilerinin girdiği muayenelerde, sağlık merkezindeki heyette yer aldığını anlattı.

Kaçan, öğrencilerin, alanlarında uzman olan çeşitli branşlardaki doktorlar tarafından muayene edildiğini, bütün laboratuvar, ultrason ve tetkiklerin ilgili uzman tarafından otomasyon sistemine yüklendiğini, uzmanların tanı ve kararlarını yazıp hazırladıkları raporu başkanlığa götürdüğünü, heyet üyeleri olarak ise inceleyip imzaladıklarını bildirdi.

Öğrencilerin ayrıca heyet karşısına çıkarılmadığını kaydeden Kaçan, dava dosyasındaki mağdur ve şikayetçi öğrencilerine yönelik heyet raporların tamamında üroloji ile ilgili sağlam raporu bulunduğunu söyleyen Kaçan, "Ayrıca verdiğimiz kararlar kesin kararlar değildir. Bir ön rapordur, öğrencilerin itiraz etme hakları vardır. Bizler heyet üyesi olarak, muayene yapan doktorun tanısının yönetmeliğe uygun olup olmadığına bakarız, doktorun tanısının doğru olup olmadığına değil. Askeri öğrenciler okula girerken ve mezun olmadan evvel muayeneye tabi tutulur. Amaç kariyerlerini engellemek değil, sağlıklarını korumaktır. Bizim bu öğrencilere cebir ve şiddet uygulamamız, eğitim haklarını engellememiz mümkün değildir. Bulunduğum heyetteki diğer üyeleri benim seçmem ya da bu üyelere etki etmem iddiaları kabul edilemezdir. 32 öğrenci kardiyolojik ve psikiyatrik alanlarından elenmişlerdir. Kurul üyesi olarak bu öğrencilerin raporlarına imza atmam, herhangi bir usulsüzlüğe göz yumduğum anlamına gelmez." ifadelerini kullandı.




Yorumlar (0)