Dr. Hicran Kazancı duyurdu: Peşmerge'nin Kerkük'e girmesinde Erşat Salihi'nin parmağı var

Dr. Hicran Kazancı, Peşmerge'nin Kerkük'e girmesinde Erşat Salihi'nin parmağı olduğunu duyurdu.

Kazancı, şunları söyledi: "Oda Tv’de 09 Kasım 2021 tarihli ilginç bir haber yayımlandı “Kerkük’te Korkutan Gelişme” başlıklı haberde, Irak merkezi hükümeti ile Erbil arasında yapılan anlaşma neticesinde KDP’ye bağlı Peşmergelerin Kerkük’e döneceği ifade ediliyor.

Irak Başbakanı El-Kazimi ile Barzani arasında uzun süre bu konuda müzakereler edildiği biliniyor ve ikili arasında varılan mutabakata göre kent merkezinden ziyade şehir çevresinde Peşmergenin konuşlandırıldı kararlaştırıldı.

Bu haberde dikkat çeken nokta ise konunun Erşat Salihi’nin Türkiye ziyareti ve bu ziyarette yaptığı görüşmeler sonucu gündeme taşınması oldu.

Kerkük’te Türkmenlerin siyasi, ekonomik, diplomatik ve coğrafi kayıplarının bir numaralı sorumlusu olan isim, 11 yıldır ITC başkanlığını yürüten Erşat Salihi’dir. Salihi bu hamle ile kendisini görevden alan Ankara’ya misille yapmakta ve Recep Tayyip Erdoğan’ının yanı sıra bazı devlet kurumlarını yıpratmaya çalışmaktadır. Ulusalcı çevrelerle ve Erdoğan karşıtı gruplarla girdiği ittifak ve bu haberin yayınlandığı mecra (oda tv tercihi) bu hedefi ve art niyeti net bir biçimde ortaya koymaktadır.

Bağdat-Erbil arasında yapılan, peşmergenin Kerkük’e geri dönme anlaşmanın devam ettiği sürede, Erşat Salihi Irak Türkmen Cephesi’nin (ITC) başındaydı. KDP ve Peşmergenin Kerkük’e dönmesini sarih bir biçimde onaylayan Salihi’nin, konuşma kayıtları bulunmaktadır. Ayrıca, Sayın Erdoğan’ın Kerkük bir Türkmen şehridir diye defalarca ifade etmesine karşın, Türkmenlerin Kerkük’te 300 bin nüfusa sahip azınlık unsuru olduğunu, nüfus olarak Kürt ve Araplardan sonra geldiğini söylen Salihi’nin ta kendisi idi.

Peşmergenin Kerkük’e geri dönmesi, son Irak parlamento seçiminde Türkmenleri Kerkük’te azınlık konumuna düşüren seçim yasası gibi, Türkmenler aleyhine olan onlarca anlaşma ve yasaların onaylanması, Erşat Salihi’nin başkanlıgı döneminde gerçekleşti. Dolayısıyla, bu yapılanlarda sanki başka biri varmış gibi davranan Salihi, yüce Türk Milleti önünde kendini aklayıp Türkiye’yi yönetenleri suçlayarak kendisini aklamaya çalışmaktadır."